Sunday, September 16, 2007

Proleter İmperyamız

Bugün ben, egemen ve samet aramızdaki tarifi mümkün olmayan ilişki, arkadaşlık denen kavrama herhalde en yakın gününü yaşadı. dengeli bir mali bütçe ve yer yer jestlerle beraber egemen in ev sahipliği eşliğinde gece sahurda dini programlar izledik:)

İhtiyaç sahibi çocuklar için taa Kozyatağı'nda kırtasiye malzemesi toplayan ben, canım arkadaşım samet i görmek için gittiğim borsaya vardım. bir insanın maddi dünyevi işlerle yoğrulan ve pozitif enerji emici bu yerde oturması gayet dikkat çekiciyken bu egemen için asla sorun olmamıştır. evden içeri girdiğimde türk gelenek ve göreneklerine uygun bir karşılama bekleyen ben egemen in sözlü tacizine uğradım. sadece bununla kalmasını diliyordum fakat işkence yeni başlamıştı.

gelir gelmez 28 hafta sonra yı izledik.ben ve proleter yoldaşım samet iki kişilik bir oturgaçta omuz omuza filmi izlerken egemen salonun hakim noktasında deri koltuklu ithal 3(yazıyla üç) kişilik kanepede filmi izlemiştir. bizi ilk olarak bir korku filmi izlettirerek ayar vermeye çalışan egenin tüm çabaları samet le aramızdaki dayanışma nedeniyle tarihdeki yerini almıştır.

bundan sonra stranger than fiction filmi ni takarak bizde psikolojik bir tahribat yaratmaya çalıştı ege. ege acaba ne yapmaya çalışıyordu? ilk önce bir korku filmi sonra da bu drama. ege nin stratejisini anlamamız saniyeler aldı. ege bizde bir kafa karışıklığı yaratmaya çalışıyorsu ve bu karışıklığın altında bir şeytanca zeka bir ifritlik vardı. bu niyet bizde duygusal olarak tez-antitez-sentez süreci oluşturmaktı. şu anda bize antitezi veriyor ve kendince bizi kaçınılmaz olana alıştırmaya çalışıyordu. tüm filmler esnasında filmlerle ilgili sürekli soru sorarak ve yorumda bulunarak bizim dikkatimizi dağıtmaya çalışıyordu ve gece ilerliyordu.

tüm göstergeler bize karşıydı. saat ilerliyor ve saat ilerledikçe biz yoruluyorduk, acıkıyorduk, uykumuz geliyordu. bizi bu en zayıf anımızda yakalayan egemen yemeksepeti nden pizza sipariş etmişti. yazmakla buraya sığdıramayacağım kadar delikanlı bir o kadar da alçak gönüllü işçi kardeşim samet egemen in boş arkadaşlık vaatlerine kanarak tezgahlarda alın teriyle kazandığı 20 ytl yi pizza için ege ye teslim etti. bu son parasını egemen e boş umutlarla kaptırıken samet in yüzündeki o masum o temiz ifade beni hayat boyunca hep hüzünlendirecekti.
---teybi hızlandırıyorum-----

din kardeşlerimle beraber sahurda nereden geldiği belli olmayan hatta içinde ne olduğu belli olmayan iki adet büyük pizza yeme eylemine giriştik.sabah uyandığımızda üstümüzde bilinmedik bir etki vardı. egemen in tıraştan iki saat daha uyuma numaralarına kansak ta bize pizza baharatı diye kaktığı bilimum hint keneveri, haşhaş ve anason lu pizza bünyemizde büyük etkilere neden oldu. en fazla zararı proleter canım kardeşim samet görse de egemen in haklı haksız bizi maddi nedenlerden ötürü zehirlemesinden kurtulduk. hatta egenin bu biyolojik saldırısından müzaffer çıkan fatih-samet ittifak kuvvetleri egeyi cadde 1278. starbucks mevkiinde kahveye boğmuştur. zaferlerini havuçlu kekle taçlandıran samo-fatih ikilisi bu enerjiyle çevreyolundan okumayı yeni söken bir çocuk edası ve çoskusuyla evlerine gittiler.

---teyb bitti-----
diğer detaylar ilerleyen zamanda bu blogta.

No comments: